Kocaeli’nin Gebze ilçesinde “Uyuşturucu madde ticareti yapmak” suçundan hükümlü bulunduğu açık cezaevinden izinli çıkan Yakup Söğütçü, eşi Esma Söğütçü’yü (33) uykusunda boğarak öldürdü. Geçen ay ise Ankara’da 26 suç kaydı bulunan ve bunlardan 9’unun cinsel taciz ve saldırı suçları olduğu öğrenilen Ö.S’nin cezaevinden çıkarak P.G’yi (17) taciz ettiği öne sürüldü. Hukukçular bu tür olayların arttığına vurgu yaparak önlem alınması gerektiğini belirtti.
Cumhuriyet’e konuşan İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Görevlisi avukat Özlem Şen, “Damla İbru, Habibe Çevik, Fatma Akta ve daha niceleri… Cezaevinden izinli çıkıp kadınları katleden, şiddet uygulayan, taciz eden erkek mahkûmlar için acilen bir önlem alınması gerekiyor. Zira kadınların çoğu da maalesef koruma kararı altında olmasına karşın katlediliyor, şiddete maruz kalıyor. Özellikle pandemiden bu yana ülkemizde artış gösteren bu durumun önlenmesi için, elektronik kelepçe, resmi bildirim vb. gibi birtakım önlemlerin sıkı biçimde alınması, zorlama hapsi konusunda yargı organlarının direnç göstermemesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
6284’ÜN ÖNEMİ
“Dosyalarda karşılaştığımız bir diğer sıkıntılı konu ise, bazı faillerin önleyici tedbir kararlarını herhangi bir yaptırıma maruz kalmaksızın ihlal ediyor olması meselesidir” diyen Şen, “Cezai kovuşturmaya uğrayan ve hüküm giyen faillere verilen cezalar ise kısa süreli olduğu için caydırıcılık sağlamaktan uzak kalıyor. Kadınlar yeterince korunamıyor. 6284 Sayılı Kanun kapsamında önleyici ve koruyucu tedbir kararları ile ihlallere yönelik yaptırım uygulanmalarının güçlendirilmesi ve veriler konusunda şeffaf davranılması, kadına karşı şiddet, tecavüz ve kadın cinayetleriyle mücadelede önemli bir yer tutuyor” dedi.
